elifnazın mekanı
  YEŞİLAY HAFTASI
 


İçki , sigara ve uyuşturucu zararlı maddelerdir. Bu maddeleri kullanan insanların davranışlarında, konuşmalarında bozukluklar ortaya çıkar. Akciğer ve karaciğerlerinde hastalıklar oluşur. Kişinin sağlığı bozulur. Bu tür kötü alışkanlığı olan insanların zamanla sinirleri zayıflar. Çevrelerinde bulunan diğer kişilerle ilişkileri bozulur. İş verimleri düşer, görevlerini yerine getireınez olurlar. Aileleri huzursuz ve mutsuz olur.
İşte bu zararları bilen, içki, sigara ve uyuşturucuya karşı olan bir grup ınsan bir araya gelerek 5 Mart 1920 yılında istanbulda bir dernek kurarlar. Bu derneğin adını da "Hilal-i Ahdar Derneği" korarlar. Daha sonra bu derneğin adı değiştirilerek "Yeşilay" olmuştur.
Her yıl 1- 7 Mart tarihleri arası Yeşilay Haftası olarak düzenlenir. Hafta boyunca çeşitli etkinliklerle içki, sigara, uyuşturucu, kumar gibi zararlı alışkanlıkların insana ve çevresine yaptığı zararlar anlatılır. Basında yer verilerek geniş kitlelere ulaşılmaya çalışılır. 

---

ÖZLÜ SÖZLER
• İçki güldürür, kumar süründürür, sigara öldürür.
• İçkinin girdiği yerden akıl, ahlak ve utanma kaçar.
• İçki bütün kötülüklerin anasıdır.
• Sarhoştan deli bile korkar.
• Yeşilay içenin değil, içkinin düşmanıdır.
• Sarhoşluk geçici intihardır.
• Bira, alkolizmin kanlı oltasıdır.
• Bütün içilecek şeyler arasında en iyisi sudur.

---
Okullardan Yeşilay Haftası İsteğimiz Düzenle PDF Yazdır E-Posta
21 02 2008
6056 Kişi Okudu
İlçemiz Hacı Halil Mah. Hükümet Cad. 1222/1 Sokak No :12 ‘de faaliyetini sürdüren Türkiye Yeşilay Cemiyeti Gebze Şubesi olarak anayasamızın 58. maddesinin hükmü olan; Devlet gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar, benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumayı emredici hükmü doğrultusunda faaliyetini sürdürmektedir.
 
 
 
 
Cemiyet 13.10.1934 gün ve 2827 sayılı resmi gazetede yayınlanan Bakanlar Kurulunun 19.09.1934 tarih ve 2-1288 numaralı kararnamesiyle kamu yararına çalışan ( umumi menfaatlere hadim ) dernekler arasına girmiştir.
 
 
Derneğimiz , ilçemizde ahlaki ve kültürel bir kalkınma atmosferi içinde; alkollü içki, sigara ve uyuşturucu madde kullanımını özel sektör ve devlet organları ile iş ve gönül birliği yaparak eğitim yoluyla asgariye indirmek için gayret sarf etmektedir.
Yeşilay Gebze Şubemiz sigara, alkol ve diğer bağımlılık yapan maddelerin zararları hakkında konferans düzenleyerek yıllık olarak yaklaşık ilköğretim ve lise olarak 150 okulda 30.000 öğrenciye (Ortalama okul bazında 200 öğrenci ), şube merkezimizde düzenlenen 100 konferansta da 5.000 (Konferans başına 100 öğrenci) toplamda 35.000 öğrenciye ulaşmaktadır.
Aynı zamanda halkımızı bilinçlendirmek ve bu zararlı alışkanlıklara karşı korumak maksadıyla ülkemizde her yıl 1- 7 Mart günlerinde kutlanan Yeşilay haftasını ilçemizde bulunan Belediyelerimiz ve Milli Eğitim ile işbirliği yaparak kutlamak istiyoruz. Bu tarihler de Belediyelere düşen görev Kültür salonlarına araçlarla taşınan öğrencilere, ilçemiz de bulunan sağlık merkezlerinden ve üniversitelerde öğretim görevlileri tarafından sigara ,alkol ,uyuşturucu ve kumarın zararlarını anlatan seminerler verilmesi, tiyatrolar gösterilmesi, sinema filmlerin gösterilmesi,yürüyüş organizasyonu yapılması gibi etkinliklerdir. İlçemiz Milli Eğitimi ise aşağıda maddeler halinde verilen etkinliklerin okullarda düzenlenmesidir.
1-) Kulüp öğrencilerine çevrelerinde bulunan esnaf, işçi, memur ile sigara, alkol ve uyuşturucu..vb alışkanlıklar konusunda röportajlar yaptırılıp bu röportajları sınıfta arkadaşları ile paylaşmalarına.
2-) Yeşilay web sayfasında da bulunan babama mektup adlı proje dahilinde çocuklara sigara içen anne, baba ve akrabalarına sigara içmemelerini isteyen mektuplar yazdırılmasına.
3-) Yeşilay Gebze şubesinden temin edilecek afiş ve dokümanlarla duvar gazetesinin yayınlanmasına, yine bu afişlerin okulun tüm görünen yerlerine asılmasına .
4-) Yeşilay Kulüp öğretmenleri ve okulun Türkçe, Edebiyat öğretmenleri işbirliği ile okulun konferans salonunda eğer yoksa havaların müsait olduğu bir günde okul bahçesinde, şiirlerle, konuşmalarla, özlü sözlerle öğrencilere sigara,alkol, uyuşturucu ve kumarın zararlarının anlatılmasına.
5-) Öğrencilere sınıf öğretmenleri, Türkçe, Edebiyat, tarih, resim, hayat bilgisi, sosyal bilgiler, din kültürü ve ahlak bilgisi…vb derslerde öğretmenler tarafından Yeşilay konularını içeren projeler ve performans görevleri ( ödevler) verilmesine.
6-) Okullarımızın kendi imkanları doğrultusunda resim, şiir, kompozisyon, afiş yarışmaları yapmasına .
7-) Yeşilay kulübü öğretmen ve öğrencileri tarafından yapılacak öğretmenleri ve anne babaları kapsayan bir sigarayı bırakma ve bıraktırma kampanyasının düzenlenmesine.
8-) Öğrencilere Yeşilay Gebze Şubesine düzenlenecek geziler yapılmasına.
9-) Okulların tiyatro kulüplerinde haftaya özel tiyatrolar, skeçler, parodiler yapılıp sergilenmesine.
10 ) Tüm okullarda yapılan bu faaliyetlerin fotoğraf makineleriyle belgelenip mail adresine yesilaygebze@gmail.com Bu e-posta adresi spam korumalıdır. Lütfen JavaScriptleri etkinleştirin. önderilmesine ve bu faaliyetlerin www.yesilaygebze.org.tr web sayfasında yayınlanmasına ve yine Yeşilay Gebze Şubesi tarafından okul faaliyetlerinin ilçemiz ve ulusal basına haber olarak dağıtılmasına.
Konuyla ilgili olarak gereğini ilgilerinize arz ederim.
Ziya YILDIRIM
Türkiye Yeşilay Cemiyeti
Gebze Şubesi Yönetimi Adına
 
Yeşilay Haftası
Yurdumuzda alkollü içki ve uyuşturucu madde kullanmaya karşı olanlar 5 Mart 1920 tarihinde Hilâli Ahdar Derneğini kurdular. Hilâl – ay , ahdar – yeşil anlamındadır. Hilâli Ahdar, daha sonra Yeşilay adını aldı. Yeşilay Derneğinin kuruluş tarihini içine alan 1 – 7 Mart arası ülkemizde Yeşilay Haftası olarak kutlanır. Yeşilay Haftasında alkollü içkilerin, uyuşturucuların topluma, aileye, bireye zararları anlatılır. Uyuşturucu denilince esrar, afyon, kokain, LSD gibi uyuşturma özelliği olan maddeler akla gelir. Alkollü içkiler ise içildiğinde insanı sarhoş eden her tür içkilerdir. Alkollü içki veya uyuşturucu alanlar önce rahatlık, baş dönmesi duyar, sonra sarhoş olurlar. Sarhoşlar doğru düşünüp doğru karar veremezler. Kolay suç işlerler, içkili iken araç sürenler taşıt kazalarına neden olurlar.
Sigara iştahı keser, sindirimi güçleştirir, dişleri sarartır, ülsere sebep olur. Akciğerde bronşları doldurur, öksürmeye yol açar. Sigaranın kansere de neden olduğu ileri sürülüyor.Ülkemizde uyuşturucu maddelerin yapımı, satışı, kullanılması, taşınması, bulundurulması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar suç işlemiş olur. Suç işleyenlere ağır hapis cezaları uygulanır. Uyuşturucu maddelerin bir bölümü ilaç yapımında kullanılır. Bu amaçla bazı uyuşturucu maddelerin hükümet belirli koşullarla izin verir.Topluma, aileye, bireye zararlı olan içki ve uyuşturucuların kullanımını eğitim yoluyla engellemek için kurulan Yeşilay Derneği'nin simgesi; beyaz üstünde yeşil bir aydır. Yeşilay Derneği Genel Merkezi, Yeşilay adlı aylık bir dergi yayınlıyor. Bu dergi düzenli olarak alkollü içkilerin, uyuşturucuların, sigaranın topluma ve sağlığa olan zararlarıyla ilgili yayın yapıyor.
Yeşilay Haftası boyunca öğrendiklerimizi yaşam boyu uygulayalım. Kötülüklerin anası olan uyuşturucu ve alkollü içkilerden uzak duralım.
Alkollü içkiler, uyuşturucular insanda zamanla alışkanlık yaratır. Alkol almayı alışkanlık haline getirenlere alkolik denir. Alkolikler kazançlarını içkiye verirler. Çevrelerini rahatsız ederler. Bu yüzden alkolikler toplum içinde sevilmezler, sayılmazlar. İçki ve uyuşturucu kullanımı aile düzenini bozar.Uyuşturucu ve alkollü içkiler sağlığa da zararlıdır. Vücudumuzda önemli görevler yapan beyin, mide, kalp, akciğer gibi organlar içki ve uyuşturucudan etkilenir. Ülser, siroz, felç gibi hastalıkların nedeni uyuşturucu ve alkollü içkilerdir.Sigara: Toplumumuzda kullanımı yaygın olan bir keyif maddesidir.
Esrar, afyon, kokain, gibi uyuşturma özelliği olan toz maddelere uyuşturucu denir. Ayrıca Extacy gibi uyuşturma özelliği olan hap şeklinde uyuşturucular da vardır. Alkollü içkilerise içildiğinde insanı sarhoş eden her tür içkilerdir. Alkollü içki veya uyuşturucu alanlar önce rahatlık, baş dönmesi duyar, sonra sarhoş olurlar. Sarhoşlar doğru düşünüp doğru karar veremezler. Kolay suç işlerler, içkili iken araç sürenler taşıt kazalarına neden olurlar. Alkollü içkiler, uyuşturucular insanda zamanla alışkanlık yaratır. Alkol almayı alışkanlık haline getirenlere alkolik denir. Alkolikler kazançlarını içkiye verirler. Çevrelerini rahatsız ederler. Bu yüzden alkolikler toplum içinde sevilmezler, sayılmazlar. İçki ve uyuşturucu kullanımı aile düzenini de bozar. Uyuşturucu ve alkollü içkiler sağlığa da zararlıdır. Vücudumuzda önemli görevler yapan beyin, mide, kalp, akciğer gibi organlar içki ve uyuşturucudan etkilenir. Ülser, siroz, felç gibi hastalıkların nedeni uyuşturucu ve alkollü içkilerdir. Sigara, tütünden yapılan, içerisinde binlerce çeşit zehir bulunan bir keyif maddesidir. Sigara iştahı keser, sindirimi güçleştirir, dişleri sarartır, ülsere sebep olur. Akciğerde bronşları doldurur, öksürmeye yol açar. Kanser riskini arttırır. Ülkemizde sigara kullanımı gün geçtikçe artmakta, sigaraya başlama yaşı ise oldukça aşağılara inmektedir. Sigara insan vücudunun en büyük düşmanlarındandır ve kesinlikle ondan uzak durulmalıdır. Sigara içilen ortamlarda bulunulmamalıdır. Çünkü sigara içmeyen biri, sigara içilen bir ortamda olduğu sürece, en az içenler kadar zarar görmektedir.
Ülkemizde uyuşturucu maddelerin yapımı, satışı, kullanılması, taşınması ve bulundurulması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar suç işlemiş olur ve ağır hapis cezaları uygulanır.
Topluma, aileye, bireye zararlı olan içki ve uyuşturucuların kullanımını eğitim yoluyla engellemek için kurulan Yeşilay Derneği'nin simgesi; beyaz üstünde yeşil bir aydır. Yeşilay Genel Merkezi, “Yeşilay” adlı aylık bir dergi yayınlamaktadır. Bu dergide düzenli olarak alkollü içkilerin, uyuşturucuların, sigaranın topluma ve sağlığa olan zararları anlatılmaktadır. Ayrıca Yeşilay, bu maddelerin zararlarını anlatan afiş ve broşürler bastırarak, okullara ve çeşitli kurumlara bunları gönderir. Televizyonlarda bu zararların anlatıldığı görüntülerin yayınlanmasını sağlayarak geniş kitlelere bunu ulaştırır. Yeşilay Haftası boyunca bu maddelerin zararları anlatılır, yazılardan ve resimlerden oluşan panolar hazırlanır. Televizyonlarda, içki, sigara ve uyuşturucunun zararlarını anlatan programlar yayınlanır.
Yeşilay Haftası İle İlgili Güzel Sözler
§ İçki bütün kötülüklerin anasıdır.
§ Sigara kanserle kardeştir.
§ İçki ve sigara sinir ve sindirim sistemlerini bozar.
§ İçki öldürür, kumar söndürür, spor güldürür.
§ Alkol, veremin en yakın dostudur.
§ İçki ve sigara sağlığın düşmanıdır.
§ İçki güldürür, süründürür, öldürür.
İçki insanı sefalete, rezalete hatta cinayete sürükler.
 
  


SAĞLIĞIMIZI KORUYALIM
Sağlığını seven insan,
Sigarayı içmemeli,
Bir zehre köle olup,
Sağlığından geçmemeli.

Tanrım türlü  nimet vermiş.
Mutlulukla ye , iç demiş.
Sigara zehirli yemiş,
Paketini açmamalı.

Herkes kendini düşünsün.
İçkilerden hep kaçınsın.
Gülen yüzden gül açılsın.
Renkler solup uçmamal,.

Söylediğim sözüm haktır.
OL kendine kendin doktor.
Sigaradan fayda yoktur ..
Hastalığa koşmamalı. 
          
                  Nazile Demir

---

YEŞİLAY
Yeşil bir ay bembeyaz,
Bayrağının tek süsü.
Sağlığımız, canımız,
Yeşilayın ülküsü.

Korumaya çalışır,
Yurttaşları içkiden.
İnsanlıktan sıyrılır,
Çünkü sarhoş bir beden.

Vatanını sevenler,
Korumalı milleti.
Ocaklan söndüren,
İçki, kumar illeti.  
        
           i. Hakkı TALAS

---

YEŞİLAY HAFTASI
Yeşil temiz bir hilal
Yepyeni doğmuş gibi.
Ak bir bayrak üstüne
Gelip de konmuş gibi.

Bu bayrağın vatanı,
İnananların kalbi,
Yeşilay ın altında
Hepsi kaynaşmış gibi.

İçkinin baş düşmanı,
Bu yeşilaycılardır.
Savaşları durmadan,
Sürüp gider yıllardır.
        
          İ. Hakkı TALAS

---

YEŞİLAY
Düşmanların içinde
İçki en korkunç düşman!
Bin dokuz yüz yirmide
Yeşilay Derneğini
Kurmuştur Mazhar Osman.
Zehir tezce öldürür,
İçkiler yavaş yavaş.
Kimi zehir öldürür,
Kimi, gözden döker yaş.
Sofranda tek içkiye
Yer ayırma arkadaş!
          
           M.Necati ÖNGAY

---

SAĞLIK DÜŞMANLARI
Sağlığının düşmanları:
İçki, sigara, kumar.
Bunlara alışanlar,
Görürler pek çok zarar.

İçkinin kötülüğü,
Saymakla bitmez her an.
Katil bile olur da,
Hatırlayamaz insan.

Vücuduna, kesene.
Zararı çoktur onun.
Tütün ömrü kısaltır,
Çabucak gelir sonu.

Hazineyi eritir,
Cebinde kalmaz para.
Kumar kötü bir illet,
Alışan düşer dara,

Sağlık düşmanlarından
Korun, her an uzak ol.
Yaşamak istiyorsan,
Kendine bul başka yol

           İbrahim GÜNGÖR

---

YEŞİLAYA KULAK VER 
Kar beyazı üstünde ilkbahar renginde ay
Ne anlatıyor bize bayrağıyla Yeşilay? .

Dalgalanan bu bayrak bize kanat geriyor
Rengiyle, deseniyle çok öğütler veriyor.

Diyor: Ey büyük millet uyan, gör tehlikeyi!
Sen bembeyaz mazisin, kirletme geleceği.

Yeşil, murat demektir; gelin murada erin
Kötü alışkanlığa birlikte göğüs gerin.

Alkol, sigara, esrar vücuda ihanettir
Acıdır, üzüntüdür, elemdir, felakettir.

Her tür uyuşturucu aklı çıkarır baştan
Bakalım örneklere her sınıftan, her yaştan.

Kötülüğün anası içkidir demiş dinim
Doğrudur ve gerçektir; adım kadar eminim.

Ne ilimde yeri var ne dinimde bunların
Gelin üzerlerini kapatalım şunların.

Yeşilayın sesine iyi kulak verelim
Sağlıklı yaşayalım, hayat gülü derelim.

                        Cemal Gören
 
Yeşilay Haftası
Çocuklarımızı, tehditleri giderek artan sigara, alkol ve madde bağımlılığı konusunda bilgilendirmeliyiz. Onlara, bu tür sorunlarını nasıl çözecekleri konusunda yardım etmeliyiz. Ancak, daha önemlisi, böyle problemlerle hiç karşılaşmaları için, gerekli önlemleri almalı, gerekli eğitimi vermeliyiz.
Sağlıklı, sorumluluk sahibi, zararlı şeyleri bilen ve onlardan korunan sağlıklı gençlik için el ele!
Sizin de söyleyecekleriniz varsa bizimle paylaşın.
Sayfada, "Elveda Sigara, Merhaba Hayat" sergisini Türkiye, Rusya, Belçika, İspanya, Romanya, Tayvan, 1994 Paris ve 1998 Beijing gibi yerlerde sergilemiş olan Kamil Yavuz'un, sigaranın sağlığa zararlarını anlatan çok sayıda karikatürünü bulabilirsiniz.
"Şüphesiz çoğumuz bu zararlı alışkanlıklara keyifli olduğu için başlamışızdır ve kullanılan maddenin ya da gerçekleştirilen eylemin verdiği keyifli ruh durumunun doruk noktasını daha sık yaşamaya çalıştığımız için doz artırarak sürdürürüz. Ancak, başka bir kaynaktan elde edilemeyeceğine inandığımız keyfi veren ve problemlerin çözümü gibi gözüken bu obje ya da maddenin elde edilmesi veya bu kişi ile birlikte olabilmek o kadar çok enerji, zaman, güç harcatır ki yaşamımızın odak noktası olur ve başlangıçtaki keyif duygusunun yerine bedensel ve ruhsal zarar yaşatan bir bağımlılık geçer. Geriye dönüp bir bakın... Daha önceleri belki bir bardak bira ya da içtiğiniz birkaç sigara sizi keyiflendiriyordu. Şimdilerde ise akşamları üç beş kadeh atarak neşelenmeye ya da sabah kahvaltısından önce bir iki sigara içerek uyuşukluğunuzdan kurtulmaya çalışıyorsunuz..."
Çocuk ve gence örnek olma... Aile içi eğitim... Özgür, bağımsız, sorumlu, sınırlarını bilen, güvenli çocuk yetiştirme... Çocuk ve gençte madde kullanımını düşündüren belirtiler
"Uyuşturucularla mücadele etmeli, bilgilenmeliyiz. Uyanmalıyız, öğrenmeliyiz, eğitmeliyiz, tedavi etmeliyiz. Yoksa göz yaşlarımız yetmeyecek birgün!"
Sigara alışkanlığı ve bırakma önerileri
Sağlık Bakanlığı,sigara ve alkol kullanımının zararları konusunda vatandaşları uyardı.Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı’nca yapılan açıklamada;sigara ve alkol kullanımının,insan vücudunun savunma sistemini çökerterek sayısız hastalık ve ölümlere zemin hazırladığı bildirildi.
Açıklamada; sigaranın içerdiği 4 binden fazla zehirli kimyasal maddenin, insan sağlığı üzerine yaptığı ‘öldürücü etkiler’ nedeniyle, en önemli halk sağlığı sorunlarının başında yer aldığı belirtilerek; sigaranın Türkiye’de her yıl,yaklaşık 110 bin kişinin hayatını kaybetmesine neden olduğu vurgulandı.
“Günde 5 Adet Sigara İçen Bir Kişi,Çernobil Kazasının 100 Km Çevresinde Bulunan Biri Kadar Radyasyon Almaktadır…”
Sigaranın akciğer,ağız boşluğu,yemek borusu, boyun, pankreas,mesane, böbrek, mide ve kan kanserine, alkol kullanımının ise karaciğer ve yemek borusu kanserine yol açtığına dikkat çekilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Sigara peptik ülser,kronik bronşit, felç,astım, reflü, erken menapoz,diş eti iltihabı,kemik erimesi ve katarakt hastalıklarına zemin hazırlarken,hamilelerde erken doğum ve düşük doğum ağırlığı risklerini de beraberinde getiriyor.
Sigarada bulunan nikotin, bağımlılık yapma özelliği olan bir maddedir. Sigara dumanın içerdiği katran akciğerlere zarar verirken,karbon monoksit kan dolaşımına girerek pıhtılaşmaya yol açar,atardamarların iç duvarlarına zarar verir ve kalp krizlerine neden olur.
Sigara içen annelerin sütlerinde bulunan ‘dioxin’ maddesi,öldürücü etkiye sahip bir zehirdir.Sigara dumanının içerdiği amonyak,arsenik hidrojen siyanür,formaldehid ve metan gibi son derece zehirli olan maddeler ise ‘insan ölümlerine’ zemin hazırlıyor.
Günde 5 adet sigara içen bir kişi, Çernobil kazasının 100 km çevresinde bulunan biri kadar radyasyon almaktadır” denildi.
“Tütün, Sigara Ve Alkol Güçlü Bağımlılık Yapma Özelliğine Sahiptir…”
Açıklamada;alkol kullanımının yüksek tansiyon,siroz, ülser,gastrit ve kalp hastalıklarının oluşumunda ‘temel risk faktörü’ olduğu ifade edilerek,
“Beslenme bozuklukları,kronik ishaller, karaciğer iltihabı ve mide kanamalarına yol açan alkol kullanımı,hamile bayanlar için çok büyük riskleri beraberinde getiriyor.Hamileliği süresince alkol tüketen bayanlar,sakat ve erken doğum ile bebeklerinde zeka geriliği riskleriyle karşı karşıyadır.” denildi.
Tütün, sigara ve alkolün güçlü bağımlılık yapma özelliğine sahip olduğunun vurgulandığı açıklamada;sigara içmeyi bir kez deneyen her dört kişiden üçünün ‘sigara tiryakisi’ olma riskinin varlığını koruduğu kaydedildi.
Açıklamada;sigara ve alkolün özellikle genç kuşak için ‘ciddi bir tehdit’ oluşturduğuna dikkat çekilerek;Uluslararası Kanser Örgütü’nün kanserle savaşta ‘sigaranın yok edilmesi, alkol kullanımının ise kısıtlanması’ gereğini esas aldığı bildirildi.
 
 

Bu haber (04.03.2005) tarihinde girilmiştir.
 
     

DUMAN ALTI OLANLAR KENDİNİZİ KORUYUNUZ!..
VE LÜTFEN DUMANIN SİZLERE VERDİĞİ ZARARLARI BU HABERDEN ÖĞRENİNİZ...
Sigara dumanının kapalı yerlerde içmeyenlere verdiği zararlar özet olarak şunlardır:
Hiç sigara içmeyen,fakat sigara içilen kapalı bir yerde 4 saat kalan bir kişinin tükürük ve idrarında,10 sigara içeninkine es değerde nikotine rastlanmaktadır.
Pasif Sigarada Lösemi: Sigara kullananlarla birlikte yasayanlarda lösemi riski 6.8, göğüs kanseri riski 3.3, gırtlak kanseri riski 3.4 kez artmaktadır.
Pasif içicilerin içlerine çektikleri dumanın, toksak kimyasal madde bakımından daha yoğun olduğunu son araştırmalar ortaya koymuştur.
Misal:
Pasif içicinin aldığı dumandaki benze-piren,aktif içicinin aldığından 3 kat daha fazla,
Tolüen 6 kat daha fazla,
Dişeti-nitrosamin 50 kattan daha fazladır.
Anne ve babalar çocuklarınızın sağlığını düşünerek, gerek hamilelik öncesinde, gerek hamilelik ve emzirme süresince, sigara ve alkole itibar etmeyiniz.Ondan sonra da onları zehirlemeyin ve onlara kötü örnek olmayın!..
Anne ve babaları sigara içen çocuklar, haftada en az birer paket sigara içmiş gibi zarar görürler.
Sigara dumanı, sigara içmeyenlerde de çeşitli kanserlere sebep olmakta, bu arada bilhassa löseminin dumana maruz kalanlarda 7 kat daha fazla görüldüğü, ABD'li uzman kuruluşlarca açıklanmıştır.
Kirli havada yasayanların kanında %2-3 karbon monoksit mevcuttur.Sigara içilen kapalı yerlerde bu oran %15'e kadar cihat.Tam 6.5 misli...
Sigara içenlerle bunların dumanına maruz kalanlarda kırmızı küreciklerin oksijen tasıma kapasitesi 1/6 ile 1/3 oranında azalır.
1989 yılında ABD'de 53 bin kişi başkalarının içtiği sigara dumanı sebebiyle akciğer kanserinden ölmüştür.
Sigaradan bir nefes çekip üfleyen kimse, dumanla birlikte çevreye 25 MGK. Karbon monoksit vermekte ve etrafındaki canlıları zehirlemektedir.
Günde bir paket sigara içilen evde, çocuklar da 5'er adet sigara içmektedir.
Aile bütçesinde sigaraya ayrılan pay ortalama %15'dir.Bu durumda zarar ikidir:
1) Beslenme zaafa uğramakta,
2) Hastalık sebebi artmakta.
2 adet sigarada bulunan zararlı maddeler, bir kişinin damarına zerk edilse, birkaç dakikada ölüm vaki olur.
Sigara içmediği halde kanser olan üç kişinin birisi pasif içicidir.
ABD Sağlık Bakanlığı Raporu
ABD'de kamuya ait kapalı yerlerde sigara içenlere 1000 Dolar para cezası verilmektedir.
İnsan beynine en çok zarar veren 3 olumsuz etkenden birincisi sigara dumanıdır.(Diğerleri tansiyon ve seker)
Solunum yollarını tıkayıcı hastalıklarda, hava kirliliği, sigara dumanının yanında hiç kalır.
(Prof. Dr. Tuğrul Çavdar)
Kapalı yerlerde sigara dumanını teneffüs edenler, duruma göre aktif içicilerin gördüğü birçok zararları ye aynen, yahut daha fazlasıyla görmektedirler.Bu sebeple;
SAYIN VATANDAŞ! 
Kapalı yerlerde ve nakil araçlarında içenlerin dumanından kendini ve yakınlarını koru!..
Devletin bu konuda tedbirler getirmesi için yasal yollardan (Anayasamızın 56. ve 58. maddeleri gereği olarak) mücadeleyi bırakma!..
Zira hakkini aramayan insan ve toplumlar, hem hakkini,ayni zamanda haysiyetlerini de kaybederler.
Başa dön
TÜRKİYE DÜNYA SIRALAMASINDA
İsrafta BİRİNCİ,
Kumarda İKİNCİ,
Alkolde ÜÇÜNCÜ,
Sigarada DÖRDÜNCÜ durumdadır.
1992 yılında ABD'de sigaradan 440 bin insan ölmüştür.
Yine ABD'de pasif içicilerden 53 bin kişi ölmüştür.
Ülkemizde toplam 22 milyon sigara içen insan mevcuttur.
En az 22 milyon insanımızda pasif içici (duman altı olanlar) dır.
Kişi basına 2 kg.(100 paket) sigara düşmektedir.
Yine ülkemizde "WHO"nun verilerine göre, sigaradan ölüm, yılda 160 bin dolayındadır.Ayrıca, çoğu çocuk ve bebek olmak üzere 40 bin de pasif içici (duman altı) ölümü söz konusudur.Toplam 200 bindir.
Ülkemiz Dünya tüketiminde Brezilya,Güney Kore ve Hindistan'dan sonra 4'üncüdür.
Dünya genelinde 1 kg. olan tüketim ortalamasına oranla, kişi basına 2 kg. düsen ülkemiz, bu çizginin hayli üzerindedir.
Başa dön
KAN PIHTILAŞTIRICI VE DAMAR TIKAYICI OLARAK :SİGARA
İnsan bedenindeki en hayati şey kandır.Kanın en tehlikeli olgusu ise pıhtılaşmasıdır...
Biyolojik hayatin devamı en önce kanımıza, kanın sağlığı ve hayatiyeti de kanın yeterli derecede canlı ve akıcı kıvamını muhafaza edebilmesine bağlıdır.
Vücudumuzu saran bütün damarlar uç uca eklenecek olursa 150 bin km. uzunluğunda devasa bir yumak meydana gelmektedir.Yani damarlarımızla dünya çevresini 4 defa sarabiliriz.
24 saat içinde kalbe giriş çıkış yapan kan miktarı 15 bin kg. civarındadır.
Kanın damarlarımızdaki normal hızı saatte 60 km.dir.Bu hız ile kanın vücut damarlarındaki seyrini tamamlaması (kılcal damarlar dışında) takriben 2 k. sürmektedir.
Bu rakamlar muvacehesinde kanın sivili liginin ne derecede önem taşıdığı ortadadır.
Kanın yeterli derecede canlı ve akıcı bir kıvamda bulunması; yoğunluğunun, miktarının ve de lüzuci yetinin normal halini kaybetmemesine bağlı bulunduğu ve bunun hayat boyunca göz önünde bulundurulmasının hayati önem taşıdığını asla unutmamak gerekir.
Evet, kanımız için en büyük tehlike kanın pıhtılaşması yani akıcılığının (sıvılık derecesinin) kaybolmasıdır.
Kanın pıhtılaşması, acık bir ifade ile aktivitesini (canlılığını) kaybetmesi neler yapar:
1) Dolaşımı güçleştirir ve ağırlaştırır,
2) Kan basıncını (tansiyonu) yükseltir,
3) Yükselen tansiyon sebebiyle organizma rahatlığını yitirir.Devamlı bir gerginlik ve huzursuzluk ortamına girer,
4) Organlarda yıpranma ve yorgunluk artar,
5) Kalbin yükü ağırlaşır.Vaktinden önce yorgun düşer.Arızalar baslar.
6) Pıhtılaşan kanın damar cidarlarında bıraktığı tortu çoğalarak damarları daraltır ve sertleştirir (Damar sertliği) ,
7) Böylece meydana gelen damar sertliği sebebiyle damarlarda (bilhassa kılcal damarlarda) çatlamalar ve tıkanmalara olur.Bu hal ise yerine göre umumi veya bölgesel felçlere sebep olur.Ve ani ölümler vuku bulur.
Pıhtılaşan kan sebebiyle daralan damarlarda tıkanmalar bas gösterir.
9) İçindeki çok ince damar ağları ile kanın süzülme ameliyesini gerçekleştiren böbreklerin çalışması güçleşir.Bu halde zararlı maddelerin (üre, ürik asit ve diğer zararlı maddeler...) atılamayarak kanda çoğalıp organizmanın zehirlenmesine sebep olur.
10) Yine çok ince damarlarla donatılmış olan beyinde çalışma güçleşir.Vazifesini yapmayan merkezlerde küçük-büyük hasar ve hastalıklara, tıkanma ve tümörlere sebep olur.
11) Gözler, vaktinden önce görme kabiliyetini yitirir.Göz arkası damarlarda çatlama ve tıkanmalar, katarakt ve göz tümörleri gibi büyük afetlere sebep olabilir.
12) Kalbin kendisini besleyen damarlarda akis ve beslenme kısıtlanır veya tamamıyla durabilir. (Korner yetmezliği,enfarktüs v.s.)
13) Pıhtılaşan kan, kalbi ve damarları çalıştıran sinirlerde de, beslenememesi sebebiyle, türlü zafiyet ve bozukluklar oluşturarak, bu yolla da kalp ve damarlarda ayrı afetlere sebep olur.
14) Pıhtılaşan kanın, metabolizma bozukluklarının ve dolaşım hastalıklarının bas sorumlusu keza, birçok tümör ve kanser türlerinin oluşmasında en büyük sebep ve fail olduğu asla unutulmamalıdır.
15) Pıhtılaşma her organizmayı olduğu gibi, kani da tembelleştirir.Yari ve tam ölü bir hale getirir.Bu hal normal faaliyetleri de etkiler ve bozar.Cinsi yönden iktidarsızlıklara sebep olur.Seks gücünü zayıflatır veya dumura götürür.
16) Bu sebeple zayıf düşecek olan erkek ve kadın üreme hayvancıkları, doğacak çocukların yasama sansını azaltacağı gibi, yasayabilenlerin de sağlıksız ve çelimsiz olmasına sebep olur.Bu çorba daha pek çok su götürür...
Evet, bozduğu metabolizma yoluyla, görevlerini ağırlaştırıp güçleştirdiği, basta kalp,beyin,gözler ve böbrekler olmak üzere, dolaşım yetersizliğinden doğan bütün hastalıkların, bittabi vaktinden önce gençliğe veda ederek ihtiyarlamanın da bas sorumlusu kanın puf pıhtılaşma olayıdır.
Bu hale göre pıhtılaşma nedir ve nasıl olmaktadır?Başa dön
 PIHTI VE PIHTILAŞMA
Bazı kimyasal tesirlerle kanın lüzuciye (yapışkanlık) ve yoğunluğunun artması halidir ki, bu durumda kan, akıcılık hassasını ve aktivitesini kaybeder.Ve kanın damarlar içindeki hareket hızı azalmaya baslar.
Pıhtılaşma sırasında kati parçaların oluşturduğu çok küçük yumaklara "pıhtı", pıhtının damar cidarlarında meydana getirdiği sabit tümseklere ise "Trombon" adi verilmektedir.
Trombonların kan damarını tıkaması ile, o damarın beslediği organda (veya organlarda) hayati tehlikeler bas gösterir. Beslenme, oksidasyon ve boşaltım durur.Felçler ve kangrenler meydana gelir.Kalpte korner trombonu, kalp adalelerini besleyen damarın tıkanmasından ileri gelir.Beyindeki bir kan pıhtısı ise felç veya ani ölümlere sebep olabilir.
Bu konudaki laboratuar ve röntgen araştırmalarının ortaya koyduğu 4 safha özet olarak şunlardır:
1) Sağlıklı insanda damarlar, sağlıklı ve cidarları temiz, pürüzsüz ve elastikiyet yeterlidir.Henüz tütünün tahribatı söz konusu değildir.
2) Tütüne devam edildikçe damarlar bozulmaya baslar.Sertleşme devam eder.Kandaki pıhtılaşma, kati parçalar artık görülmektedir.
3) Damarlar; katran, yağ, kollestrol ve diğer kati parçalar tarafından daraltılmakta, dolaşım güçlükle sürmekte ve dolaşımı güçlükle sürdüren kalp de yorgun düşmektedir.
4) Olay son kertesine ulaşmıştır.Damar artık çalışamaz durumdadır.Tıkanmıştır.Bu tıkanma macerasının zaman boyutu 20-25 senedir.
Pıhtılaşmadan nasıl korunmalı?
Bilindiği gibi her çeşit damar tıkanmalarının veya kılcal düğümlenmelerin temeldeki sebebi pıhtılaşan kan ve yine pıhtılaşmış olan kanın damar cidarlarına bıraktığı tortularla oluşan damar çeperlerinin küçülmesidir.

Başa dön
Bütün bu tehlikelerden uzaklaşmanın yolları önem sırasına göre ve özet olarak şöyledir:
1) Sigarayı kesinlikle bırakınız,Alkol ve diğer uyuşturuculardan da uzak durunuz,
3) Kanınızı sulandırıcı tedbirleri asla ihmal etmeyiniz.Bu mayanda ve bilhassa:
4) Kana canlılık getiren, az tortu bırakan, yeterli ve lüzumlu hayat gücü veren gıdalara itibar ediniz.Ve bunlarda da aşırılığa kaçmayınız. (Burada bilhassa taze meyve ve sebzeler söz konusudur.)
5) Kani ve hayati zehirleyen asabi stresten ve kabızlıktan korununuz.
6) Acık ve temiz havaya önem veriniz.
7) Yeterli derece hareket, programlı ve yararlı bir çalışma hayati.Bu arada zihni faaliyete de yer veriniz.Okuma, öğrenme çabasını asla terk etmeyiniz.
Yeterli bir dinlenme, düzenli bir uyku ve sakin bir hayat yeğleyiniz.
9) Şuuraltını ve bu yolla bütün beden ve organları olumsuz yönde etkileyen ahlak dişi davranışlardan kesinlikle uzak durunuz. (Ahlaklı ve seciyeli insan daha sağlıklıdır)
10) Rafine edilmiş yiyeceklerden, bilhassa beyaz un, beyaz seker, kati yağlar ve rafine tuzdan, ayrıca bütün kızartmalar ve baharatlardan, fazla etten, tursu ve konservelerden uzak durunuz.
11) Gücün yettiği nispette sentetik ilaçlardan, antibiyotik ve suni germisizlerden uzak durunuz.
12) Her konuda, yiyecek, içecek, giyeceklerde, bedende ve çevrede temizlik kurallarına azami derecede riayet ediniz.
13) Alyuvar ve hemoglobin değeri yeterli olan bir bünye için yılda en az bir defa veya iki defa (genellikle ilkbahar ve sonbahar olmak üzere) kan vermek, kan pıhtılaşmasından ve yoğunlaşmasından uzaklaşmanın en geçerli ve pratik yollarından en önemlisidir, unutmayınız!..
Başa dön
İKİ TİRYAKİDEN BİRİ SİGARADAN ÖLÜYOR
İngiltere’de 40 yıldır süren dünyanın en kapsamlı araştırmasının sonuçları açıklandı:
Buna göre her iki sigara tiryakisinden biri, direkt olarak sigaranın yol açtığı hastalıklar yüzünden hayata veda ediyor.
Salgın hastalık deyince insanin aklına veba, kolera ye da AIDS geliyor.Oysa dünyanın en yaygın ve en tehlikeli salgını sigara tiryakiliği.
20 Yıl Daha Az
Artan vergilere, sigara reklamlarına getirilen kısıtlamalara ve yasaklamalara rağmen tiryakilik salgını artarak sürüyor.Gelişmiş ülkelerde kişi basına yıllık tütün tüketimi 2.4 kilogram düzeyindedir.Bu da, sigara tiryakilerinin normal insanlardan ortalama 20 yıl daha az yasamasına yol acıyor.
Dev Araştırma
İngiltere’de 1951-91 yılları arasında, 34 bin 439 doktorun katılmaları ile gerçekleştirilen bir araştırma, sigaranın çirkin yüzünü ortaya koyuyor.Sigara ve akciğer kanseri arasındaki bağı kanıtlamak için çalışan Sır Richard Doll'ün öncülüğünü yaptığı ve British Medikal Journal'da yayınlanan sonuçlar gerçekten korkunç
Kanser Basta
Bu araştırmanın sonuçlarına göre, her iki sigara tiryakisinden biri, direkt olarak sigaranın sorumlu olduğu hastalıklar yüzünden genç yasta hayata veda ediyor.Kısacası sigara içmek, Rus ruleti oynamaktan bile tehlikelidir.Sigara tiryakilerinin yarısı kanserden, dörtte biri kalp ile solunum yetmezliği ve enfarktüsten ölüyor.
Başa dön
 SİGARA DÖVİZLERİ
· Sigara içen bir kişi çalıştığı firmaya yılda 4600 dolarlık bir yük getirmektedir.
· Düşük nikotinli sigara en az ötekiler kadar zararlıdır.
· Tiryaki annenin çocukları oksijen azlığı nedeniyle geri zekalı olur.
· Akciğer kanserlerinin &90'i sigara kaynaklıdır.
· Bütün uyuşturucular arasında en çok ölüme sebep olan madde sigaradır.Diğerlerinin tam 13 kati...
· Gırtlak kanserlerinin %99'u sigaradandır.
· Balıkesir’de sigaranın adi "Ahmak Otu" dur.
· O (sigara) seni öldürmeden sen onu söndür!..
· Mutlu yıllara sigara ile ulaşamazsın!..
· Sigaradan yılda 200 bin insan kaybımız var.Bunun 40 bini pasif içici (çoğu çocuk ve bebek)dır.
· Sigara içen anneler! Lütfen çocuklarınızı emzirmeyin...
· DNA’nın "AİDS”ten sonra en güçlü tahripçisi sigaradır.
· Sigara bir vitamin düşmanıdır.
· Tiryaki kadınlarda kısırlık 11 kat fazladır.
· Solunum yolu hastalıklarında hava kirliliği sigaraya göre hiç hükmündedir.
· Sigara içmediği halde kanser olan 3 kişiden biri pasif içicidir.
· Tüten insan medeni insan değildir.
· Güzelse hayat; Sigarayı at...
· Dumansız ortam, sağlıklı yasam...
· Önemli ise hayatiniz; Sigarayı bırakınız!..
· Sigara bir kan pıhtılaştırıcı ve damar tıkayıcıdır.
· Genç ve orta yastaki kalp ölümlerinin %80'inde sebep sigaradır.
· Sigara içenlerin vücuduna %15 ila 33 daha az oksijen giriyor.
· Tiryaki erkeklerin çocuklarında da türlü bozukluklar söz konusudur. (Ing.Wellington Halt.Raporu)
· Sigara tüm kötülüklerin anasıdır!..
Başa dön
SİGARAYI NASIL BIRAKMALI?

Sigaranın şayisiz zararlarını bilen akilli kişinin ilk isi şüphesiz bunu bırakma çabasına girmektir.Bu halde yapılacak isleri şöylece sıralayabiliriz:
1) Kesin karar veriniz.ve bu iste iradenizi sonuna kadar kullanmayı göze aliniz.
2) Sigarayı birden bırakınız.Zira deneyler birden bırakanların ve birden bırakmanın daha basarili olduğunu göstermiştir.
3) Bu halde ilk is, sigar içen arkadaş ve çevrelerden kesin olarak uzaklasınız.
4) Size sigarayı hatırlatan her şeyi yaşamınızdan uzaklaştırınız.
5) Sizde sigara arzusu uyandıran yiyecek ve içeceklerden uzak durunuz.Bilhassa sigara arzusu şiddetlenince bir bardak su içiniz.
6) Planlı, ölçülü ve faal bir yasam çizgisini benimseyiniz.
7) Sizi strese sokacak konulardan ve tartışmalardan uzak durunuz.
Bos zamanlarınızda sportif faaliyetlere, hiç olmazsa uygun yürüyüşlere iltifat ediniz.
9) Kabilse ve içiyorsa esinizle veya birkaç arkadaşla grup halinde bırakınız.
10) Bu savaşta mistik ve manevi duygularınızı da devreye sokunuz.

Başa dön
 ÖNEMLİ BİR UYARI
Sigara, bütün organlar gibi, cildi de süratle yaslandırır:
Damarların, özellikle kılcal damarların, cidarlarında daralma ve tıkanmalara sebep olan nikotin, katran ve benzeri maddeler bu damarlardaki islerliği azaltarak, eritrositlerin hücrelerimize taşıyacağı oksijeni ve kanın besinleri tasıma gücünü kısıtlayarak organlarda ve cildimizdeki hayatiyeti yavaşlatır.Bu arada yeterli besin ve oksijen alamayan cildimiz ve derimiz de kısa zamanda sağlığını (tabii rengini ve taravetini) kaybederek sarkmaya ve pörsümeye baslar.
Uzmanlar, bu halin önlenmesi için 5 şeyi önermektedir:
1) Bilhassa sigarayı kesin olarak bırakınız.
2) Alklden uzak durunuz.
3) Uykunuzu aksatmayınız.
4) Hava kirliliğinden korunuz.
5) Vücudunuzu ve cildinizi temiz tutunuz.
En yararlı müstahzarın sabun ve su olduğunu unutmayınız!..
Başa dön
SİGARA KANSERE, KANSER KABRE GÖTÜRÜR
Akciğer kanserlerinin %90'i, Gırtlak kanserlerinin %99'u sigara kaynaklıdır.
45-50 yasin altındaki erkeklerde korner (kalp)den ölenlerin %80'i sigara kaynaklıdır.
Sigara içenlerin vücuduna %15 ile %33 daha az oksijen girmektedir.Bu önce beyin ve kalbin harabiyeti demektedir.
Uyuşturucular arasında en çok ölüme sebep olan madde sigaradır.
Sigara tiryakilerinin yarısı sigaradan ölmektedirBaşa dön
YEŞİLAY İÇENLERIN DEĞİL, İÇİLEN ZEHİRLERİN DÜŞMANIDIR.
. Ek Bölümler
EK-1
Dünya sağlık örgütüne (WHO) göre Alkol bağımlılarında görülen “Ortak kişilik özellikleri”
Bencillik,
Gerilimlere karşı duyarlılık,
Bir kişiye ya da nesneye aşırı bağlılık,
Kendini büyük ya da küçük görme. [1][126][126]
 
EK-2
YEŞİLAY
Tarihçe:
I. Cihan harbi sonunda, büyük çoğunluğu yurdun işgal edilmiş olmasına rağmen, milletimizde istiklal ve mücadele azminin sönmediğini gören düşman top ve tüfekle yenemediği Türk varlığını, içten çökertmek için, “alkol ve uyuşturucu maddelere” başvurmuştur.
Limanlarımıza uğrayan düşman gemileri, beraberinde getirdiği yığın içkileri ve uyuşturucuları el altından halkımıza ve bilhassa gençlerimize ulaştırıyordu. Kısa bir zamanda içki ve uyuşturucu madde alışkanlığı bir salgın halini almaya başlamıştı.
İşte bu faciayı görüp, işin vahametini kavrayan vanatsever aydınlar, (Mazhar Osman gibi, Mazhar Osman ülkemizde modern psikiyatrinin kurucusudur) halkı ve gençliği uyarmak ve bu yolda mücadele vermek için “Türkiye Yeşilay Cemiyeti”ni kurdular. Tarih 5 Mart 1920 idi. Böyle milli ve hayati bir ihtiyaçtan doğan “Türkiye Yeşilay Cemiyeti” bugün de yurt sathına yayılan şube ve temsilcilikleri ile, Genel Merkeze bağlı gençlik teşkilat (okul yeşilay kolları dahil) ile aynı kutsal görevi yürütme çabası içindedir.
5 Mart 1920’de “Hilal-ı Ahdar” adı ile kurulan cemiyet, bir süre sonra “Yeşil Hilal” daha sonra da “Yeşilay” adını almıştır.
1934’de YEŞİLAY bakanlar kurulu kararı ile, kamu yararına uygun dernekler arasına katılmıştır.[2][127][127]
1946’da Milli Eğitim Bakanlığı’nca okullara bir genelge gönderilerek toplumsal çalışmalar arasında, Yeşilay kollarının bulunması zorunlu kılınmıştır.
Yeşilay’ın kuruluşunu simgeleyen (5 Mart 1920) her yılın Mart ayının ilk haftası (1-8 Mart), 1953 yılından beri “Yeşilay Haftası” olarak değerlendirilmekte ve bu hafta içinde Yeşilay çalışmaları daha da yoğunlaştırılarak “Yeşilay ülküsünün” önemi, keza, alkolizm ve uyuşturucuların kahredici zararları halkımıza ve bilhassa gençlerimize, türlü araç ve yöntemlerle anlatılmaya çalışılmaktadır.[3][128][128]
YEŞİLAYIN ÇALIŞMALARI
Konferanslar, Radyo-Televizyon konuşmaları, geziler, sergiler ve seminerler tertipler. Kitap ve makaleler neşreder.
Alkol ve uyuşturucu düşkünlerinin tedavisinde yol gösterir, yardımcı olur.
Okul ve kurumlarda yapılacak çalışmalar için döküman (video kasetleri, afiş, pankart, broşür vs.) ihtiyaç karşılamaya çalışır.
Kültür ve sanat etkinlikleri yapar. Kendi konularında bölgesel çalışmalar yapmak için şubeler açar. [4][129][129]
Yeşilay Dergisi
Yeşilay’ın 1924’ten beri düzenli ve yararlı bir muhteva ile yayınladığı “aylık Yeşilay Dergisi”nde sağlık ve kültür konuları yer alır.
Dergide yetişkinlerimize ve gençlerimize hitap eden, onlara yararlı ve üstün vasıflı insan olmanın yol ve yöntemlerini milli ve manevi örneklerle sunan yazılar, makale, biyografi, hikaye ve şiirler yayınlanmaktadır. [5][130][130]
Yeşilayın Gayesi
Ülkemizde ahlaki ve kültürel bir kalkınma atmosferi içinde, içki ve uyuşturucu madde tüketimini, Devlet organları ile de iş ve gönül birliği yaparak asgariye indirmektir.[6][131][131]
 
EK –3
Ve konumuzla ilgili üç şiir!
Zararlı alışkanlıklardan olan alkol zaman zaman edebiyata da girmiştir. Buna ilk örneğimiz C. Sıtkı Tarancı’dan olacak!
“Haydi Abbas! Vakit tamam
Akşam diyordun işte oldu akşam
Kur bakayım çilingir sofrasını
Dinsin artık bu kalp ağrısı
Şu ağacın gölgesinde olsun
Tam kenarında havuzun
Aya haber Sal çıksın bu gece
Görünsün şöyle gönlümce”
Bir süre sonra Tarancı, “Paydos” şiirinde bakın ne diyor.
“Paydos bundan sonra çılgınlıklara
Sert konuşmaya başladı aynalar
Yetişir koştuğum aşkın peşi sıra
Bitirdi beni bu içki, bu kumar.”
Orhan Veli Kanık içkiye olan muhabbetini şöyle dile getiriyor.
“Tekel rakısı bu be!
Tam kırkbeş derece
İki tek attın mı
Doksan oldun demektir.
Yani dik açı
Biz akşamları dostlarım
Böyle dönüyoruz işte köşeyi.”
Ve son olarak ta Oktay Rıfat’tan bir şiir!
“Burası dalyan kahvesi
Ortalık süt mavisi
Apostol bu ne biçim meyhane
Tabağımızda bulut
EK –4
“Tarihin hiçbir döneminde, tabii ve patolojik afetler de dahil, hiçbir felaket insanlığı, günümüzdeki alkol ve uyuşturucu salgını kadar tehdit eden bir sorun haline gelmiştir.”                                               (Yeşilay)
“Alkolizmin başı biradır. Bira tüketiminin artması alkolizmi yaygınlaştırır. Alkolik gençler yarının ölüleridir.”                                                                                             (Prof. Dr. Coşkun Sarmaş)
“Alkol, sefaletin kaynağı, hapishane ve tımarhanelerin sermayesidir.”
                                                                                                         (G. Ballet )
“Alkol, sosyal felaketlerin sebebidir.”            (Prof. Dr. N. Uluutku)
“Neler çektim içkiden bilseniz. Sokaklarda mı yatmadım, komalara mı girmedim. Ama artık kararlıyım, içki içmeyeceğim. Benim paraya düşkünlüğüm fazladır. Buna rağmen deseler ki al şu bir milyonu, bu bir yudumu iç. Vallahi içmem.”         (1972, Münir Özkul)
 
UYUŞTURUCU ve UYUŞTURUCU BAĞIMLILIĞI
“Yaşamak... Yaşamadan yaşamak

 

 
 
 
Önsöz
Vatanın kara günlerinde, milli varlığımızın yok edilmesi amacıyla ve türlü yollara baş vurarak halkımızı ve gençliğimizi içki ve uyuşturucu maddelere alıştırmaya çalışan işgalcilerin bu ihaneti karşısında, halkı uyarmak ve bu yolda mücadele için 5 Mart 1920’de kurulan Türkiye Yeşilay Cemiyeti, o günden beri bu kutsal hizmetine aralıksız devam etmektedir.. O gün düşman eliyle ekilen bu ihanet tohumu, Yeşilay’ın hiç durmayan mücadelesine rağmen, yurt ve milletimize hiçbir düşmanın veremeyeceği sinsi zarar ve tahribatını vermiş ve halen de vermeye devam etmektedir.Ekilen o tohum ise, gittikçe büyümüş ve olgunluğa erişmiştir.Ne üzüntü vericidir ki, bu tohumu sulayan da, yeşertip büyümesini sağlayan da, düşmanlarımızın ekmeğine yağ süren bizler olduk. Temennim geçmişinde,her alanda parmakla gösterilen bir millet olan Türk Milleti’nin, aslî görevini hatırlaması ve özüne biran önce dönebilmesidir. Bu kitapta Türkiye Yeşilay Cemiyeti hakkında bilgi verilmiş ve Yeşilay’ın mücadele ettiği zararlı alışkanlıklar, belgeler ışığında objektif olarak okuyucuya yansıtılmaya çalışılmıştır. Kitabın hazırlanmasında azımsanmayacak yardımları bulunan ve kaynak temin eden Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Sn.Selâhaddin Kaptanağası ve İdare Müd. Sn.Gülden Kaptanağası’na,    ömrünü zararlı alışkanlıklarla mücadeleye adamış tüm saygıdeğer insanlara ve bu insanlardan biri olan sevgili babam Salih Saler Batal’a en içten teşekkürlerimle.. Yaptığınız hizmetlerin ve verdiğiniz emeklerin karşılığını iki cihanda da almanız dileğiyle...
 
Yeşilay Türkiye Cemiyeti
Yeşilay, sigara,alkollü içki ve diğer uyuşturucu alışkanlıkları ile mücadele veren ve bütün zararlı alışkanlıklardan halkımızın ve bilhassa gençlerimizin korunması için çalışmalar yapan yani umuma (kamuya) hizmet veren, bu sebeple de “Kamuya Yararlı Cemiyetler” arasında yer alan bir kurumdur. Kamuya Yararlı Cemiyetler, çalışmaları memleket çapında faydalı olan,ülke ve toplum menfaatine hizmet eden cemiyetlerdir. Bu cemiyetlere hükümetimiz çeşitli yardımlar yapar, bir çok kolaylıklar gösterir. Yeşilay’ın çalışmaları da bu şekilde ülkemiz ve milletimiz için faydalı görülmüş ve Yeşilay, 19 Eylül 1934 tarihinde toplanan Bakanlar Kurulu tarafından aynı tarih ve 2-1288 sayılı alınan karar ile kamuya yararlı cemiyetler arasına alınmıştır. Aynı zamanda Yeşilay, gönüllü (amatör) bir halk kuruluşu ve genel yapısı ile bir dokümantasyon ve arşiv merkezidir. Dokümantasyon; kendi konularında belge,bilgi ve haber toplama ve değerlendirme işlemleridir.Arşiv ise; bu belge ve haberlerin değerlendirilmeleri ile birlikte tasnif edilerek saklandığı yer demektir. İşte bu işlemle elde edilen bilgileri,hazırladığı dokümanlarla (bülten, broşür,kitap, kaset, bildiri, afiş, yazılı başvuru, rapor vb. gibi) kamuya, ilgili makam ve kuruluşlara sunar. Bununla insanımıza ve yetkili özel ve resmî kuruluşlara gerekli olan önlemlerin alınması için uyarı ve önerilerde bulunur.
 
Yeşilay'ın Kuruluşu
Birinci Dünya Savaşı sonunda,bütün yurdun işgal edilmiş olmasına rağmen, milletimizde istiklal ve mücadele azminin sönmediğini gören düşman;top ve tüfekle yenemediği Türk varlığını içten çökertmek için alkol ve uyuşturucu maddelere başvurmuştu. Limanlarımıza uğrayan düşman gemileri, beraberinde getirdiği yığın yığın içkileri indiriyor ve bunlar el altından halkımıza ve bilhassa yurt savunmasının en önemli unsuru olan gençlerimize ulaştırılıyordu. Kısa zamanda içki ve uyuşturucu madde alışkanlığı bir salgın halini almaya yüz tutmuştu.İşte bu faciayı görüp,işin önemini kavrayan vatansever aydınlar (Ord.Prof.Dr.Mazhar Osman Bey ve arkadaşları) Şeyh’ül-İslam Haydarizâde İbrahim Efendi’nin teşvik ve himayesinde halkı ve gençliği uyarmak ve bu yolda mücadele etmek için 5 Mart 1920 tarihinde merkezi İstanbul’da olmak üzere “Hilâl-i Ahdar” adıyla cemiyetin temellerini attılar. Daha sonraları, cemiyet ilkönce “Yeşil Hilal” ve sonra da “Yeşilay” isimlerini kullanmıştır. Cemiyetin şimdiki yasal adı ise “Türkiye Yeşilay Cemiyeti” dir.
 
 
Yeşilay Gençlik Şubesinin Kuruluşu
Yeşilay idarecileri içkinin daha ziyade gençler üzerinde büyük zararları olduğunu görmüşler ve bu sebeple de 10 Kasım 1930 tarihinde “Türkiye İçki Aleyhtarı Gençler Cemiyeti” ni kurmuşlardır. Bu kuruluş önceleri Yeşilay dışı bir görünüm sergilemekteydi.Bu yüzden de daha sonraları “Yeşilay Gençlik Şubesi” adıyla Genel Merkeze bağlı ve Okul Yeşilay Kolları ile ortak çalışmalar yapan bir ünite haline getirilmiştir.
 
Yeşilay Dergisi
Kuruluşunun üzerinden 4 yıl geçtikten sonra Yeşilay yöneticileri halka sadece işitsel olarak değil de görsel olarak da bir hizmet vermeyi düşünmüş ve halktan da böyle bir talebin gelmesi ile Kasım 1924’te Yeşilay Dergisi’ni yayın hayatına kazandırmışlardır. Yeşilay Dergisi, bugün de aylık olarak neşriyatını aralıksız olarak sürdürmekte ve ilmî-kültürel bir çizgide hizmet vermektedir. Kısaca dergi, Cemiyet’in mücadele konularında doküman (belge) değeri de taşıyan aylık bir sağlık ve kültür organıdır. Dergide yetişkinlerimize ve gençlerimize hitap eden,onlara yararlı ve üstün vasıflı insan olmanın yol ve yöntemlerini, tarihî ve terbiyevî örneklerle sunan yazılar, makale, biyografi, hikaye ve şiirler yayınlanmaktadır. Birçok devlet kitaplıklarının ve kuruluşlarının abone olduğu bu dergiye ve diğer yayınlarımıza, Yeşilay’ı sevenlerin abone olması, abone bulmaları kutsal bir görev olarak kendilerini beklemektedir.
 
Yeşilay'ın Amacı
Cemiyet’in amacı; ülkemizde ahlâkî ve kültürel bir kalkınma atmosferi içerisinde; içki ve uyuşturucu maddelerin –sigara dahil- tüketimini, Devlet organları ile de iş ve gönül birliği yaparak, en aza indirmek ve sağlıklı bir neslin ve toplumun oluşmasına zemin hazırlamaktır. Ahlâki ve kültürel seviyelenmenin şart koşulması neden?   Ahlâk ve bilgiden ,mukaddes duygulardan mahrum olan toplumlar hiçbir hususta kalkınamazlar. Ahlâk ve bilgiden yoksun cemiyetler,verimsiz ve kurak toprağa benzerler.Oralarda hiçbir hayrın ekimi ve hasadı yapılamaz. Bu mukaddes mücadelede başarının önde gelen şartı; Aydın sınıfın,genç nesillerin,basının,halk ve devletin bu yolda iş ve gönül birliği yapabilmesidir. Bugün kutsal hizmet safında ve işbirliğinde kesin yerini alması,üzerine düşeni samimiyetle ve ciddiyetle yapması, hayatî ve millî bir zaruret halini almış bulunmaktadır.
 
Yeşilay'ın Çalışmaları
Yeşilay yukarıda bahsettiğimiz amaca ulaşmak için özet olarak şu çalışmaları yapar:
a) Konferanslar, Radyo-Televizyon konuşmaları, geziler, sergiler, kurs ve seminerler düzenler.
b) Kitap,dergi ve makaleler yayınlar.
c) Kültür ve sanat çalışmaları yapar.
d) Alkol ve uyuşturucu düşkünlerinin tedavisinde yol gösterir, yardımcı olur.
e) Okul ve kurumlarda yapılacak çalışmaların doküman, video cd, video kaset, afiş ve pankart ihtiyaçlarını karşılamaya çalışır.
f) Alkollü içki ve uyuşturucu maddelerin zararlarına karşı mücadele yolunda gerekli karar ve tedbirlerin alınmasını temin için Hükümet ve Yetkili Mercîler nezdinde teşebbüslerde bulunur.
g) Kendi konularında bölgesel çalışmalar yapmak için şubeler açar. Yeşilay, bilhassa bu çalışmalarında ülkemizin geleceği demek olan gençlerimizin uyarılması ve korunması konusunu ön planda tutar. Ve yukarıda sıralanan çalışmaların ağırlığını da bu konu teşkil eder. Millî ve hayatî bir ihtiyaçtan doğan “Yeşilay”, Genel Merkez’e (İstanbul) bağlı şubeleri, temsilcilikleri ve Okul Yeşilay Kolları ile kutsal görevini yürütme çabasını sürdürmekte ve ortalama bir ifade ile her eğitim yılında ülke genelinde:
*500 civarında konferans ve seminer vermekte.
*10 civarında açık oturum ve panel düzenlemekte,
* 500 bin dolayında doküman dağıtımı yapmakta (gerek okullardaki çalışmaların, gerekse değişik kurumlarca açılan kampanyaların materyallerini bu ürünler karşılamaktadır),
* 150-200 civarında medya çalışması yapmakta (İstanbul ve Ankara başta olmak üzere, Anadolu basınında 1000 civarında Yeşilay ile ilgili haber, yazı, makale, açıklama, şiir, karikatür, ilmî araştırma ve rapor yayınlamaktadır),
* 1924 yılında yayın hayatına başlayan Yeşilay Aylık Kültür ve Sanat Dergisi’ni doküman kimliğiyle yayınlamaya devam etmekte ve bu yayın organını her ay düzenli olarak devletin bütün kademelerine ve sorumlu kişilerine, yazılı ve sözlü basın organlarına ulaştırmaktadır.
* Ayrıca Cemiyetimiz her yıl yayınlanan 10 dolayındaki uyarı ve öneri raporlarını parlamenterler dahil bütün devlet sorumlularına ulaştırmaktadır. Aynı zamanda Cemiyetimiz dokümanter film ve kasetleriyle de genel eğitime yardımcı olmaktadır.
 
 
Yeşilay Haftası Çalışmaları
Bilhassa bu hafta içinde yoğunluk kazanan çalışmalar sırasında:
1)  Yeşilay’ın gayesi ve yaptığı çalışmalar,
2)  Alkollü içkilerin,uyuşturucuların ve sigaranın insan ve toplum sağlığına,maddi ve manevi yönlerden verdiği sayısız zararlar anlatılmaya çalışılır.
3)  Eğitim yılı içinde, bilhassa Yeşilay Haftası’nda, il ve ilçelerde Yeşilay konularını dile getiren radyo ve televizyon konuşmaları yapılır.
4) Okullarda sahne oyunları ile film ve konferanslarla gençler uyarılmaya çalışılır.
5) Çocuklarımıza kompozisyon, şiir, hikaye, karikatür ödevleri verilir. Başarı gösterenlere ödüller dağıtılır.
6) Okullarımızda Yeşilay köşeleri,duvar gazeteleri,video çalışmaları yapılır
 
Yorumlar
Yeni Ekle Ara RSS
Yorum yaz
Adiniz:
E-posta:
 
Web Sayfas1:
Baslik:
UBB Kodu:
[b] [i] [u] //elifnaz44.tr.gg/YE%26%23350%3B%26%23304%3BLAY-HAFTASI.htm [quote] [code] [img] 
 
 
:angry::0:confused::cheer:B):evil::silly::dry::lol::kiss::D:pinch: :(:shock::X:side::):P:unsure::woohoo::huh::whistle:;):s :!::?::idea::arrow:
 
Lütfen resimdeki güvenlik kodunu giriniz.
 
< Önceki   Sonraki >
Destek Verenler
yuksel.JPG
Destek Verenler
assan.jpg
Destek Verenler
hilal.JPG
Yazarlarımız
----------------------------------
----------------------------------
----------------------------------
Yeşilaycı Kartı

 
  Bugün 27269 ziyaretçikişi burdaydı! elifnaz gömüç siteme hoş geldiniz sevgi ile mutlu kalın  
 
Sitenizesayac.com Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol